21 Aralık En Uzun Gece Neden Olur? Karanlığın Kültürlerdeki Yeri Üzerine Antropolojik Bir Yolculuk Bir antropolog olarak, dünyanın farklı yerlerinde geceye bakışın ne kadar değiştiğini gözlemlemek büyüleyici bir deneyimdir. Kimi toplumlar 21 Aralık’ı korkuyla, kimileri umutla, kimileri ise yeniden doğuşun habercisi olarak kutlar. En uzun gece olarak bilinen bu tarih, yalnızca gökyüzündeki bir olayı değil; insanlığın tarih boyunca karanlıkla kurduğu anlam dolu ilişkiyi temsil eder. Peki, 21 Aralık gerçekten neden en uzun gecedir ve bu gece, insan kültürlerinde neden böylesine güçlü sembolik bir yere sahiptir? Gökbilimsel Gerçek: Dünya’nın Eğikliği ve Karanlığın Dansı Öncelikle sorunun bilimsel yönüne bakalım. 21 Aralık, kuzey…
Yorum BırakMedya ve İlham Yazılar
Geçmişin İzinde: Bitkilerle İnsanlığın Sessiz Yolculuğu Tarih boyunca insan, doğayla arasındaki bağı yeniden tanımlamaya çalıştı. Toprak, su ve güneş; yaşamın kaynağı olduğu kadar, medeniyetlerin de temel direkleriydi. Eski Mezopotamya bahçelerinde başlayan bu bağ, Antik Roma’nın süs bahçelerine, Osmanlı’nın lale devrine kadar uzandı. Her dönemde insanlar çiçeklerle doğayı evlerine taşımak, huzuru ve güzelliği yaşatmak istediler. Fakat doğanın dengesini anlamadan yapılan her müdahale gibi, bu ilişki de zaman zaman minik istilacılarla sınandı: çiçeklerin dibinde oluşan sinekler. Tarihten Günümüze Küçük Ama İnatçı Bir Sorun Ev bitkilerinin diplerinde beliren sinekler, günümüzde olduğu kadar geçmişte de sorun yaratmıştı. 18. yüzyılda Avrupa’nın seralarında, egzotik bitkilerle birlikte…
Yorum BırakÇeviri Yapmak Ne Demek? Ekonomik Bir Perspektiften İnceleme Kaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Sonuçları: Bir Ekonomistin Girişi Ekonomistlerin dünyasında, her kararın bir maliyeti vardır ve bu maliyetler, sınırlı kaynakların verimli bir şekilde dağıtılmasını gerektirir. Kaynakların sınırlılığı, bireylerin ve toplumların yaptıkları seçimlerin önemini artırır. Ekonomik açıdan her karar, daha fazla tercih edilen bir seçenek için yapılan bir feda anlamına gelir. Çeviri yapmak da bu bağlamda dikkate alınması gereken bir faaliyet olarak karşımıza çıkar. Çeviri süreci, sadece kelimelerin bir dilden diğerine aktarılması değil, aynı zamanda farklı kültürel, ekonomik ve sosyal bağlamların anlaşılması ve iletilmesidir. Çevirmenin zaman, emek ve bilgiye dair sınırlı kaynakları nasıl…
Yorum BırakKangren Hastası Ne Demek? Gelecekte Kangrenin Toplumsal ve Bireysel Etkileri Ne Olacak? Kangren, tıpta korkutucu bir terim olarak karşımıza çıkar ve çoğu zaman yaşamı tehdit eden bir hastalık olarak algılanır. Peki, “kangren hastası” demek ne anlama geliyor? Bu soruya odaklandığımızda, sadece bugünün değil, geleceğin sağlık sisteminin nasıl şekilleneceğine dair önemli ipuçları bulabiliriz. Sağlık, teknoloji, toplum ve bireysel yaşam tarzlarımız gelecekte nasıl değişecek ve bu tür hastalıklarla mücadelede bizleri neler bekliyor? Kangren Hastası Kimdir? Kangren hastası, bir ya da birden fazla vücut bölgesinde dokuların oksijen yetersizliği nedeniyle ölümüne yol açan kişilere verilen isimdir. Bu durum, genellikle kan akışının bozulması, damar tıkanıklıkları…
Yorum BırakMüçtehit Ne Demek? Antropolojik Bir Perspektiften İslam Düşüncesinin Derinliklerine Yolculuk Bir Antropoloğun Merakı: Kültürlerin ve Kimliklerin İzinde Dünya, her biri kendi özel ritüelleri, sembolleri ve topluluk yapılarıyla şekillenen çok sayıda kültüre ev sahipliği yapıyor. Her kültür, kendi inanç sistemleriyle bireylerin kimliklerini ve toplumsal ilişkilerini inşa ederken, aynı zamanda bu inançların nasıl şekillendiği ve kurallarının nasıl belirlendiği konusunda farklılıklar gösteriyor. Antropologlar olarak bizler, her topluluğun kendine özgü düşünsel yapısını, tarihsel birikimini ve günlük yaşamını anlamaya çalışırken, dini ve kültürel kavramların da bu yapıları nasıl dönüştürdüğünü merak ederiz. İslam düşüncesinde, bir terim vardır ki, bu kavram yalnızca dini değil, aynı zamanda kültürel…
Yorum BırakMat Seramik Kayar mı? Felsefenin Zemininde Bir Soru Bir filozof için her soru, yalnızca pratik bir merak değil, aynı zamanda varoluşun aynasında yansıyan bir imgedir. “Mat seramik kayar mı?” sorusu da yüzeyde teknik bir mesele gibi görünür; ama derinlerde, bilginin doğası (epistemoloji), varlığın anlamı (ontoloji) ve insan eyleminin sorumluluğu (etik) üzerine köklü bir tartışmayı başlatır. Çünkü bazen bir zemin yalnızca üzerinde yürüdüğümüz şey değil, düşüncelerimizin de yürüdüğü metaforik bir alandır. Epistemolojik Perspektif: Kaymak Nedir, Bilmek Nedir? Epistemoloji, “bilgi”nin ne olduğuna dair sorularla ilgilenir. Peki, “mat seramik kayar mı?” diye sorduğumuzda aslında neyi bilmek isteriz? Fiziksel bir gerçekliği mi, yoksa güvenlik…
Yorum BırakKalu Bela Doğru mu? Bilimsel Merakla İnancın Sınırında Bir Yolculuk Bilimle İnanç Arasında: Kalu Bela’nın Hikâyesi Bazı kelimeler, sadece tarih kitaplarında değil, kalplerin derinliklerinde yaşar. “Kalu Bela” da onlardan biri. Çocukken bir büyükten duymuş olabilirsiniz: “Kalu Bela’dan beri yazılmış kaderimiz.” Peki gerçekten öyle mi? Kalu Bela bir gerçek mi, yoksa bir sembol mü? Bugün bu kadim kavramı bilimsel bir mercekten geçirip, hem inanç hem de bilginin kesiştiği o hassas çizgide bir keşfe çıkalım. Kalu Bela Nedir? Kavramın Kökeni Kalu Bela, Arapça kökenli bir tamlama: “Kālû Belâ” (قالوا بلى). Kur’an-ı Kerim’de A’râf Suresi 172. ayette geçen bir diyaloga dayandırılır. Ayette, Allah’ın…
Yorum BırakGreyfurt Kabukları Ne İşe Yarar? Doğanın Artığından Şifaya Uzanan Yol Modern yaşamın hızında çoğu zaman kabukları çöpe atar, meyvenin yalnızca içini yeriz. Oysa greyfurt kabukları, insanlık tarihinin uzun beslenme ve şifa yolculuğunda göz ardı edilmiş bir doğal zenginliktir. Bugün hem tarihsel hem akademik bir bakışla bu “atık” görülen kısmın aslında ne kadar işlevsel ve anlamlı olduğunu yeniden düşünmek gerekiyor. Tarihsel Arka Plan: Antik Şifa Geleneğinden Modern Bilime Greyfurt, 18. yüzyılda Batı Hint Adaları’nda portakal ile pomelonun doğal melezlenmesinden doğmuştur. Ancak turunçgillerin kabuklarının ilaç ve koku hammaddesi olarak kullanımı çok daha eskiye, Antik Yunan ve Roma dönemlerine kadar uzanır. O dönemde…
Yorum BırakHicrî Üç Ay Hangisi? Bilimsel Bir Merakla Zamanın Ritmini Anlamak Bazı konular vardır ki, hem bilimin hem de inancın sınırında dolaşır. “Hicrî üç ay hangisi?” sorusu da bunlardan biri. Belki dini bir mesele gibi görünür ama aslında gökbilimle, takvim sistemleriyle ve zamanın insan üzerindeki etkisiyle doğrudan bağlantılıdır. Bu yazıda, Hicrî üç ayı bilimsel bir lensle inceleyeceğiz — ama herkesin anlayabileceği kadar sade ve samimi bir dille. Çünkü gökyüzü kadar geniş, kalp kadar derin bir konudan bahsediyoruz. Öncelikle: “Üç Ay” Nedir? İslam kültüründe “Üç Aylar” olarak bilinen dönem, Hicrî takvime göre Recep, Şaban ve Ramazan aylarını kapsar. Bu aylar, Müslümanlar için…
Yorum BırakGiresun İlinin Nüfusu Ne Kadar? Giresun, Karadeniz Bölgesi’nin doğusunda yer alan, zengin tarihi ve doğal güzellikleriyle tanınan bir ildir. 2024 yılı itibarıyla Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, Giresun’un toplam nüfusu 455.922 kişidir. Bu nüfusun 228.075’i erkek, 227.847’si ise kadındır [1]. Giresun’un Nüfus Yapısı Giresun’un 2024 yılı nüfusunun %50,03’ü erkek, %49,97’si kadındır [1]. İl genelinde 6.831 km²’lik bir yüzölçümüne sahip olan Giresun’da, kilometrekareye düşen kişi sayısı yaklaşık 68’dir [2]. İlçelere Göre Nüfus Dağılımı Giresun ili, 16 ilçeden oluşmaktadır. 2024 yılı itibarıyla en kalabalık ilçesi 144.158 nüfusla Merkez ilçedir [3]. Diğer ilçelerin nüfusları ise şu şekildedir: – Bulancak: 70.683…
Yorum Bırak