Müçtehit Ne Demek? Antropolojik Bir Perspektiften İslam Düşüncesinin Derinliklerine Yolculuk Bir Antropoloğun Merakı: Kültürlerin ve Kimliklerin İzinde Dünya, her biri kendi özel ritüelleri, sembolleri ve topluluk yapılarıyla şekillenen çok sayıda kültüre ev sahipliği yapıyor. Her kültür, kendi inanç sistemleriyle bireylerin kimliklerini ve toplumsal ilişkilerini inşa ederken, aynı zamanda bu inançların nasıl şekillendiği ve kurallarının nasıl belirlendiği konusunda farklılıklar gösteriyor. Antropologlar olarak bizler, her topluluğun kendine özgü düşünsel yapısını, tarihsel birikimini ve günlük yaşamını anlamaya çalışırken, dini ve kültürel kavramların da bu yapıları nasıl dönüştürdüğünü merak ederiz. İslam düşüncesinde, bir terim vardır ki, bu kavram yalnızca dini değil, aynı zamanda kültürel…
Yorum BırakMedya ve İlham Yazılar
Mat Seramik Kayar mı? Felsefenin Zemininde Bir Soru Bir filozof için her soru, yalnızca pratik bir merak değil, aynı zamanda varoluşun aynasında yansıyan bir imgedir. “Mat seramik kayar mı?” sorusu da yüzeyde teknik bir mesele gibi görünür; ama derinlerde, bilginin doğası (epistemoloji), varlığın anlamı (ontoloji) ve insan eyleminin sorumluluğu (etik) üzerine köklü bir tartışmayı başlatır. Çünkü bazen bir zemin yalnızca üzerinde yürüdüğümüz şey değil, düşüncelerimizin de yürüdüğü metaforik bir alandır. Epistemolojik Perspektif: Kaymak Nedir, Bilmek Nedir? Epistemoloji, “bilgi”nin ne olduğuna dair sorularla ilgilenir. Peki, “mat seramik kayar mı?” diye sorduğumuzda aslında neyi bilmek isteriz? Fiziksel bir gerçekliği mi, yoksa güvenlik…
Yorum BırakKalu Bela Doğru mu? Bilimsel Merakla İnancın Sınırında Bir Yolculuk Bilimle İnanç Arasında: Kalu Bela’nın Hikâyesi Bazı kelimeler, sadece tarih kitaplarında değil, kalplerin derinliklerinde yaşar. “Kalu Bela” da onlardan biri. Çocukken bir büyükten duymuş olabilirsiniz: “Kalu Bela’dan beri yazılmış kaderimiz.” Peki gerçekten öyle mi? Kalu Bela bir gerçek mi, yoksa bir sembol mü? Bugün bu kadim kavramı bilimsel bir mercekten geçirip, hem inanç hem de bilginin kesiştiği o hassas çizgide bir keşfe çıkalım. Kalu Bela Nedir? Kavramın Kökeni Kalu Bela, Arapça kökenli bir tamlama: “Kālû Belâ” (قالوا بلى). Kur’an-ı Kerim’de A’râf Suresi 172. ayette geçen bir diyaloga dayandırılır. Ayette, Allah’ın…
Yorum BırakGreyfurt Kabukları Ne İşe Yarar? Doğanın Artığından Şifaya Uzanan Yol Modern yaşamın hızında çoğu zaman kabukları çöpe atar, meyvenin yalnızca içini yeriz. Oysa greyfurt kabukları, insanlık tarihinin uzun beslenme ve şifa yolculuğunda göz ardı edilmiş bir doğal zenginliktir. Bugün hem tarihsel hem akademik bir bakışla bu “atık” görülen kısmın aslında ne kadar işlevsel ve anlamlı olduğunu yeniden düşünmek gerekiyor. Tarihsel Arka Plan: Antik Şifa Geleneğinden Modern Bilime Greyfurt, 18. yüzyılda Batı Hint Adaları’nda portakal ile pomelonun doğal melezlenmesinden doğmuştur. Ancak turunçgillerin kabuklarının ilaç ve koku hammaddesi olarak kullanımı çok daha eskiye, Antik Yunan ve Roma dönemlerine kadar uzanır. O dönemde…
Yorum BırakHicrî Üç Ay Hangisi? Bilimsel Bir Merakla Zamanın Ritmini Anlamak Bazı konular vardır ki, hem bilimin hem de inancın sınırında dolaşır. “Hicrî üç ay hangisi?” sorusu da bunlardan biri. Belki dini bir mesele gibi görünür ama aslında gökbilimle, takvim sistemleriyle ve zamanın insan üzerindeki etkisiyle doğrudan bağlantılıdır. Bu yazıda, Hicrî üç ayı bilimsel bir lensle inceleyeceğiz — ama herkesin anlayabileceği kadar sade ve samimi bir dille. Çünkü gökyüzü kadar geniş, kalp kadar derin bir konudan bahsediyoruz. Öncelikle: “Üç Ay” Nedir? İslam kültüründe “Üç Aylar” olarak bilinen dönem, Hicrî takvime göre Recep, Şaban ve Ramazan aylarını kapsar. Bu aylar, Müslümanlar için…
Yorum BırakGiresun İlinin Nüfusu Ne Kadar? Giresun, Karadeniz Bölgesi’nin doğusunda yer alan, zengin tarihi ve doğal güzellikleriyle tanınan bir ildir. 2024 yılı itibarıyla Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, Giresun’un toplam nüfusu 455.922 kişidir. Bu nüfusun 228.075’i erkek, 227.847’si ise kadındır [1]. Giresun’un Nüfus Yapısı Giresun’un 2024 yılı nüfusunun %50,03’ü erkek, %49,97’si kadındır [1]. İl genelinde 6.831 km²’lik bir yüzölçümüne sahip olan Giresun’da, kilometrekareye düşen kişi sayısı yaklaşık 68’dir [2]. İlçelere Göre Nüfus Dağılımı Giresun ili, 16 ilçeden oluşmaktadır. 2024 yılı itibarıyla en kalabalık ilçesi 144.158 nüfusla Merkez ilçedir [3]. Diğer ilçelerin nüfusları ise şu şekildedir: – Bulancak: 70.683…
Yorum Bırakİş, Zihin ve Denge: 3 Günlük Raporun Kaç Günü Ödenir Sorusu Üzerine Psikolojik Bir Bakış İnsan davranışlarını anlamaya çalışan bir psikolog olarak, bazen en basit soruların bile derin psikolojik anlamlar taşıdığını fark ederim. “3 günlük raporun kaç günü ödenir?” gibi görünüşte tamamen idari bir soru bile, aslında bireyin iş, sağlık, sorumluluk ve öz-değer algısıyla yakından ilişkilidir. Bu sorunun yanıtı yalnızca bir mevzuat meselesi değildir; aynı zamanda çalışanın zihinsel yükünü, duygusal tepkilerini ve sosyal çevresiyle kurduğu ilişkileri de gözler önüne serer. 1. Bilişsel Psikoloji Perspektifi: Algı, Hak ve Kontrol Duygusu Bilişsel psikolojiye göre, bireyler dünyayı algılarken kendi inanç sistemleri, beklentileri ve…
Yorum BırakGöç Nedir ve Neden Olur? İnsanlığın Süregelen Yolculuğu İnsanlık tarihi, aslında bir göç tarihidir. İnsan, varoluşunun en başından beri hareket hâlindedir. İlk topluluklar su kaynaklarının, bereketli toprakların ve güvenli barınakların peşinde yer değiştirmiştir. Bu hareket, yalnızca fiziksel bir yer değiştirme değil; aynı zamanda kültürel, ekonomik ve sosyolojik dönüşümlerin de tetikleyicisidir. Göç, insanın hem ihtiyaçlarının hem de hayallerinin izidir. Göçün Tarihsel Arka Planı Göç olgusu, insanlık kadar eski bir fenomendir. Antik çağlarda göç, çoğunlukla doğa koşullarının zorlamasıyla gerçekleşiyordu. Kuraklık, kıtlık ya da savaş gibi nedenler toplulukları yeni yaşam alanları aramaya itiyordu. Örneğin Orta Asya bozkırlarında yaşayan Türk toplulukları, tarih boyunca hem…
6 YorumGlikojen Kimler Üretir? Toplumsal Yapılar ve Bireylerin Etkileşimi Bir araştırmacı olarak toplumsal yapıların, bireylerin davranışlarını nasıl şekillendirdiğini ve bu yapılar içinde insanların biyolojik süreçlerle nasıl etkileşime girdiğini anlamak her zaman ilgimi çekmiştir. Biyolojik olarak, glikojen, enerji depolamak ve sağlıklı bir şekilde hayatta kalmak için vücudun ürettiği bir bileşiktir. Ancak toplumsal açıdan, bu üretim sürecine kimlerin dahil olduğu, kimlerin bu enerjiye daha fazla ihtiyaç duyduğu ve kimlerin bu kaynağı daha verimli kullanabildiği sorusu çok daha derin bir anlam taşır. Glikojen, sadece biyolojik bir madde değil, aynı zamanda toplumsal normlar, cinsiyet rolleri ve kültürel pratiklerin bir yansımasıdır. Toplumsal Yapılar ve Biyolojik Enerji…
Yorum BırakUlaşım araçlarını kullanan kişilere ne denir? İsimlerin gücü, şehrin nabzı “Ulaşım araçlarını kullanan kişilere ne denir?” sorusuna “Ne olacak, sürücü!” deyip geçmek kolay. Ama işte tam burada itirazım var: Bu kadar karmaşık bir ekosistemi tek kelimeye hapsetmek, hem emeği görünmez kılıyor hem de şehir hayatının etik ve güvenlik boyutlarını ıskalıyor. Bu yazı, kelimelerin direksiyona geçtiği bir tartışma daveti. Hazır mısın? Basit görünen soru, ağır bir bagaj: ‘Ulaşım araçlarını kullanan kişilere ne denir?’ Günlük dilde otomobil için “şoför/sürücü”, uçak için “pilot”, gemi için “kaptan”, tren için “makinist”, tramvay için “vatman” (ya da “tramvay sürücüsü”) deriz. Otobüste “otobüs şoförü”, takside “taksi sürücüsü”…
Yorum Bırak